ABD Ordusunda Cinsiyet Kararı Tepki Çekti
HABER /NEZİR KARAYÜN/ ADOM AJANS –ABD Savunma Bakanlığı, cinsiyet geçiş sürecinden geçmiş yaklaşık 1000 askerin ordudan çıkarılacağını açıkladı. Karar, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşlarının sert tepkisine neden oldu.
PENTAGON'DAN TARTIŞMALI AÇIKLAMA
ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, orduda görev yapan ve cinsiyet geçiş sürecinden geçen yaklaşık 1000 askerin görevine son verileceği bildirildi. Açıklamada kararın, "askeri disiplin ve operasyonel bütünlük" gerekçesiyle alındığı belirtildi. Ancak bu gerekçe, birçok çevre tarafından yeterli bulunmadı ve kararın arkasında ayrımcı bir yaklaşım olduğu iddia edildi.
İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI TEPKİLİ
Kararın ardından başta Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) olmak üzere pek çok insan hakları kuruluşu kamuoyuna seslendi. Bu kuruluşlar, alınan kararın temel insan haklarıyla bağdaşmadığını ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığın yasal olarak korunamayacağını vurguladı.
Birçok sivil toplum temsilcisi ise bu adımın, ordu içinde görev yapan onurlu bireylerin emeklerini görmezden gelmek anlamına geldiğini savundu.
ASKERLERDEN DUYGUSAL TEPKİLER GELDİ
Kararın ardından ordudan ihraç edilme riskiyle karşı karşıya kalan bazı askerler sosyal medya üzerinden duygusal açıklamalar yaptı. “Biz buradayız ve ülkemiz için görev yaptık. Kimliğimiz yüzünden dışlanmak adil değil” diyen bir deniz piyadesi, yaşadığı hayal kırıklığını dile getirdi.
SİYASİ TARTIŞMA ALEVLENDİ
Karar, ABD siyasetinde de hararetli tartışmalara yol açtı. Bazı senatörler ve milletvekilleri, bu kararın geri alınması gerektiğini ifade ederken, bazıları ise Pentagon’un disiplin kararı olarak savunulması gerektiğini savundu. Demokrat kanat kararı "insan hakları ihlali" olarak nitelerken, Cumhuriyetçi cephe ise kararın arkasında durdu.
GELECEK ADIMLAR MERAK KONUSU
ABD kamuoyunda tartışmalar sürerken, Savunma Bakanlığı’nın geri adım atıp atmayacağı merak konusu oldu. Hukukçular, alınan kararın anayasaya aykırı olduğunu ve dava konusu yapılabileceğini belirtiyor. İnsan hakları savunucuları ise bu kararın sadece cinsiyet kimliği değil, temel özgürlükler için de bir sınav olduğunu savunuyor.